sezaryen-dogum

Sezaryen Doğum

Sezaryen doğum, vajinal doğumun anne, bebek ya da her ikisi için risk taşıdığı, güvenle tamamlanmasının mümkün olmadığı, vajinal doğumun denendiği ancak başlatılamadığı veya devam ettirilemediği durumlarda gerçekleştirilen doğum ameliyatı yöntemidir. 

Sezaryen ameliyatı sırasında, annenin karın bölgesinde ve rahminde kesiler oluşturularak bebeğin çıkarılması amaçlanmaktadır. Sezaryen doğum, normal doğuma göre daha acısız şekilde gerçekleştirilen bir doğum yöntemidir. 

1990’lı yılların başlarında 7 gebelikten biri sezaryen doğumla sonlandırılırken, günümüzde bu oran 3 gebelikten birinde uygulanma sıklığına ulaşmıştır. Sezaryen doğumların, değişen yaşam koşullarına bağlı olarak artış gösteren diyabet, obezite gibi sorunların, çoğul gebelik ve gebelik yaşının artması durumlarının etkisiyle daha sık meydana geldiği düşünülmektedir. 

Sezaryen Doğum Gerektiren Durumlar Nelerdir?

Sezaryen doğum yapılmasına sebep olan durumları genel itibariyle; gebelik öncesi anne adayında bulunan rahatsızlıklar, gebelik sırasında ortaya çıkan komplikasyonlar ya da doğum seyrinin normal ilerleyememesi şeklinde sıralayabilmekteyiz. 

Sezaryen Doğumu Gerektiren Bebekle İlgili Durumlar Nelerdir?

Gebelik sırasında ya da doğum sürecinin başlamasıyla gelişen ve bebekle ilgili birtakım durumlar sezaryen doğumu bir gereklilik haline getirmektedir. Bu durumları şu şekilde sıralayabilmekteyiz;

  • Bebekte baş-pelvis orantısızlığı; bebeğin başının ya da bütün vücudunun, annenin pelvisinden güvenli ve sağlıklı şekilde geçemeyecek nitelikte olması durumudur. Bu durumlarda bebeğin başı veya vücudu, annenin pelvisinden güvenli şekilde geçemeyecek kadar büyük olmaktadır. 
  • Bebeğin anne karnındaki pozisyonu; bebeğin anne rahminde, yatay veya başı yukarıda pozisyonda olduğu durumlarda normal doğum riskli olmakta ve sezaryen doğum tercih edilmektedir. 
  • Çoğul gebelikler; bebek sayısının fazla olması sebebiyle normal doğum açısından risk faktörü oluşturmaktadır. Vajinal doğumda bebek sayısının ikiden fazla olması, önemli bir risk faktörü oluşturmaktadır. 
  • Bebekte anomali tespiti; normal doğumu riskli hale getirmekte ve sezaryen doğumu gerektirmektedir. 

Sezaryen Doğumu Gerektiren Anneye Bağlı Durumlar Nelerdir?

Sezaryen doğum, anneye bağlı durumlardan dolayı tercih edilebilmektedir. Bu durumları şu şekilde sıralayabilmekteyiz;

  • Önceden sezaryen doğum gerçekleştirilmiş olması, normal doğum yerine sezaryen doğumun tercih edilmesini gerektirmektedir. 
  • Anne adayında hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıkların bulunması, normal doğumda önemli riskler ortaya çıkmasına sebep olabilmekte ve sezaryen doğumun tercih edilmesini beraberinde getirmektedir. 
  • Anne adayında HIV, HCV, HSV gibi viral enfeksiyonların mevcut olması, sezaryen doğumu gerektiren durumlardır. 

Sezaryen Doğumu Gerektiren Doğuma Bağlı Durumlar Nelerdir?

Sezaryen doğum, doğum sırasında ortaya çıkan belli başlı durumlar sebebiyle tercih edilebilmektedir. Bu durumları şu şekilde sıralayabilmekteyiz;

  • Doğumun ilerlememesi; normal doğum gerçekleşirken, rahim ağzında genişlemenin başladığı ancak bir noktadan sonra ilerlemenin sağlanamadığı durumlarda sezaryen doğum tercih edilmektedir. 
  • Fetal stres; normal doğum sırasında, bebeğin kalp atışlarında düzensizliğe sebep olabilen durumlar gerçekleşebilmekte ve bu durumlarda bebeğin doğumu daha fazla tolere edememe riskine karşı sezaryen doğum tercih edilmektedir. 

Bebeğin 4000 gr’dan büyük olması durumunda, normal doğum riski ortaya çıkmakta ve sezaryen doğum tercih edilmektedir. 

Sezaryen Doğumu Gerektiren Plasentaya Bağlı Durumlar Nelerdir?

Sezaryen doğumu bir gereklilik haline getiren plasentaya bağlı durumları şu şekilde sıralayabilmekteyiz;

  • Plasenta previanın konumu; plasentanın konumunun rahim ağzına fazla yakın olması durumunda, bebeğin serviks yoluyla çıkışı bloke edilmekte ve sezaryen doğum gerekli olmaktadır. 
  • Plasenta dekolmanı; plasentanın yani, bebeğin eşinin erken ayrılması sezaryen doğumu gerekli kılmaktadır. 
  • Kordon problemleri; göbek kordonunun bebeğin vücudu ya da boynu etrafına sarılması veya bebeğin başı ile annenin pelvisi arasına sıkışması durumunda normal doğum riskli olmakta, sezaryen doğum tercih edilmektedir. 

Sezaryen Doğum Nasıl Yapılır?

Sezaryen doğum öncesi belli başlı testlerin uygulanması, gerekli ilaç ve takviyelerin verilmesi gerekmektedir. Sezaryen doğumla birlikte, belli bir süre tuvalet ihtiyacı karşılanamayacağı için, mesane içine sonda olarak adlandırılan bir kateter yerleştirilmektedir. 

Sezaryen doğumda, kişinin genel sağlık durumu ve kişisel tercihi doğrultusunda genel, epidural ya da spinal anestezi uygulanabilmektedir. 

Sezaryen doğum operasyonu, bikini çizgisi üzerinden yatay bir kesi gerçekleştirilmesiyle başlar, karın bölgesinin açılmasının ardından rahimde de aynı şekilde bir kesi uygulanarak amniyotik keseye ulaşılmaktadır. Amniyotik kesenin yırtılmasıyla, bebek rahimden çıkarılmakta, göbek kordonu kesilerek, plasenta çıkarılmaktadır. 

Doğumun gerçekleşmesinin ardından gerekli işlemler yapılmakta, anne rahmine ve cilt üzerine kesilerin onarılması amacıyla kesiler oluşturulmaktadır. Böylece sezaryen işlemi tamamlanmaktadır. 

Sezaryen Doğum Ne Kadar Sürer?

Sezaryen doğum, bazı durumlara bağlı olarak değişkenlik gösterebilse de yaklaşık 15-20 dakika içerisinde bebeğin rahimden çıkarıldığı işlemlerdir. Annede oluşturulan kesilerin dikiş aşaması ile birlikte bir sezaryen doğum ortalama 50-60 dakika sürmektedir. 

Sezaryen Doğum Kaçıncı Haftada Yapılır?

Doğumlar genellikle acil bir şekilde gerçekleştiği için, sezaryen doğum çoğunlukla normal doğumla eş zamanlı olarak yapılmaktadır. Ancak planlı gerçekleştirilen sezaryen doğumlarda, bebeğin bütün gelişimlerinin tamamlandığı 40.haftaya kadar beklenmesi gerekmektedir. 

Sosyal Medyada Paylaş

Bunlar da İlginizi Çekebilir