Gebelikte Zehirlenme
Gebelikte zehirlenme (preeklampsi) hamilelik sürec...
Doğum, en az 28 haftalık bir sürecin ardından bebeğin rahim dışına çıkmasıdır, bu süreden önce bebeğin doğumunun gerçekleşmesi, bebeğin rahim yeteneğini kazanamamış olması sebebiyle düşük olarak adlandırılmaktadır. Normal doğum ise, 38-42.gebelik haftaları içerisinde kendiliğinden oluşan rahim kasılmalarıyla başlayan ve vajinal yoldan gerçekleşen doğum türüdür.
Normal doğum, bütün doğum süreçlerinin en az müdahale ile yani doğal şekilde gerçekleştirildiği doğum türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Gebelik süresinin bebeğin gelişiminin tamamlanmasıyla sona erdiği ve doğal olarak vajinal yollardan bebeğin doğumunun gerçekleştiği normal doğum, medikal bir süreç olmaktan çok normal bir süreçtir.
Gebelik, bebeğin gelişiminin tamamlandığı süre olarak kabul edilen 40 haftalık bir sürece işaret etmektedir. Normal doğum, bu sürece en fazla 2 haftanın daha eklendiği, yani ortalama 38-42.haftalar içerisinde gerçekleşen durumlara işaret etmektedir.
Normal doğum, bebeğin gelişiminin tamamlanması sonucu vücutta gerekli durumların kendiliğinden gerçekleşmesi, kendiliğinden başlayan rahim kasılmaları ile birlikte doğum sürecinin anne adayının fizyolojik gücü ile gerçekleşmesidir. Normal doğum ile birlikte doğum işlemi, anne ya da bebek zarar görmeden, vajinal yoldan gerçekleşebilmektedir.
Normal doğum, tıbbi müdahalenin sınırlı olduğu ve doğum gerçekleşene kadar doğum süresinin ya da nasıl geçeceğinin bilinmediği bir süreçtir. Doğal bir şekilde işleyiş gösteren normal doğum sırasında, anne adayı aktif katılımcı olabilmekte ve süreç annenin fizyolojik gücüyle yönetilmektedir.
Normal doğum ile birlikte, bebeğin doğumundan en fazla otuz dakika sonra plasenta ve zarları da, yine kendiliğinden rahim dışına atılmaktadır.
Normal doğum, doğal bir fizyolojik süreçtir, dolayısıyla belirtilerin hepsi her anne adayında kendini göstermeyebilmektedir. Genel olarak normal doğum belirtilerini şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
Normal doğum, genel itibariyle 3 süreçten meydana gelmektedir. Bu üç evrenin düzenli şekilde gerçekleşmesiyle birlikte normal doğum yapılmaktadır.
Normal doğumda kendiliğinden gerçekleşen ilk düzenli kasılmaların başladığı andan tam dilatasyona kadar geçen süre, normal doğumun birinci evresidir.
Doğum sancılarının düzenli olarak 8-10 dakikada bir gelmesiyle, rahim ağzında açılma başlamakta ve rahim ağzını kapatan mukus tıkaç, kanlı şekilde atılmaktadır.
Normal doğumun birinci evresi, doğumun en uzun ve yorucu evresidir. Yaklaşık olarak doğum sürecinin %85-90’ını oluşturan normal doğumun birinci evresinde, hastanın kendini fazla yormamasına dikkat edilmelidir.
Normal doğumun birinci evresinde, rahim ağzında yaklaşık 6-7 cm’lik açılma gerçekleşmekte ve bebeğin başının doğum kanalına girmesiyle birlikte oluşan baskıyla su kesesi açılmaktadır. Genelde su kesesinin açılmasıyla rahim ağrılarının şiddeti geçici olarak azalmakta, sonra yeniden artış göstermektedir.
Rahim ağzının tam olarak açılmasıyla birlikte, doğum süreci başlamış olmakta ve sancılar en şiddetli seviyesine ulaşmış olmaktadır. Bu evrede, sancı sıklıkları 2-3 dakika sürmekte ve sancılar 60-70 saniye devam etmektedir.
Normal doğumun ikinci evresi, ilk doğumunu gerçekleştiren kadınlarda yaklaşık 1 saat, ikinci ya da daha sonraki doğumlarda ise yaklaşık yarım saat sürmektedir. Normal doğumda ikinci evrenin uzun sürmemesi, bebeğin sağlığı açısından önemlidir.
Normal doğumda üçüncü evre, doğumun gerçekleştiği ve ardından plasentanın da ayrılmasıyla birlikte doğumun sonlandığı aşamadır.
Plasentanın ayrılmasıyla birlikte, vajina ve vajina girişi, yırtık oluşumu olup olmadığı değerlendirilmekte, yırtık durumlarına gerekli dikiş müdahaleleri gerçekleştirilmektedir. Normal doğumun üçüncü evresi, doğum sonrası detaylı değerlendirmeler yapılmakta ve hastanın kanaması kontrol edilerek doğum işlemi tamamlanmaktadır.
Normal doğum, bütün bir doğum sürecinin doğal şekilde işlemesi sebebiyle hem bebek hem de anne için pek çok fayda göstermektedir. Bu faydaları şu şekilde sıralayabilmekteyiz;