Gebelikte Kullanılan Testler
Gebelik, yaşanan son regl dönemi sonrası ile bebeğ...
Gebelikte zehirlenme (preeklampsi) hamilelik sürecinde görülebilen hipertansiyon bozukluğu hastalığıdır. Bu rahatsızlığa bağlı olarak oluşabilecek sağlık sorunları nedeniyle diğer organlar da zarar görebilir.
Gebelik zehirlenmesi 20. gebelik haftasından sonra yüksek kan basıncıyla birlikte idrarda protein kaybı ve vücutta şişliklerin olması durumudur. Preeklampsi olarak adlandırılır. Mutlaka doktor gözetiminde olmalı. Anne ve bebek için tehlikeli olabilecek bir hastalıktır. Kısa sürede önemli kilo artışı, tansiyonun en az 6 saat arayla ve dinlendikten sonra ölçümünde 140/90 mmHg'dan yüksek olması, el ve ayakta şişlik olması, idrarda protein kaybının en az 1+ olması tehlikeli işaretlerdir. Preeklampsi genellikle ilk gebelikte görülür. Gebelik zehirlenmesi hafif veya şiddetli olabilir. Hafif gebelik zehirlenmelerinde gebe ayaktan, hastaneye yatmadan sıkı bir şekilde takip edilmeli. Ağır gebelik zehirlenmeleri mutlaka hospitalize edilmeli. Ağır preeklampsilerde idrar miktarı da azalmıştır. Ayrıca baş ağrıları, görmede bulanıklık, akciğer ödemi gelişebilir. Karaciğer fonksiyonları bozulur, trombosit sayısı azalır. Yukarıdaki ağır tabloya sara nöbetleri(havale) eklenirse eklampsi başlamıştır. Çok ciddi bir hastalık olan bu durumda anne ve bebek ölümü olabilir.
Gebelik zehirlenmesinin sebebi henüz tespit edilememiştir. Fakat preeklampsi ile fetüsü besleyen plasentanın bir ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Hamileliğin ilk dönemlerinde plasentaya yeterli miktarda kan gönderebilmek amacıyla anne adayında yeni kan damarları oluşur. Gebelik zehirlenmesi olan kişilerde bu kan damarları oluşumu doğru şekilde gerçekleşemez ya da gelişen damarlar fonksiyonlarını yeterli şekilde yerine getiremez. Olması gereken genişlikte olmayan yeni damarlar hormonlardaki artışa ve değişime uyum sağlayamaz ve plasentaya kan akışı olması gerekenden daha azdır. Bu damar gelişimi probleminin oluşma sebepleri ise rahime kan akışındaki yetersizlikler, damarların zarar görmesi, bağışıklık sistemi sorunları ve genetik problemler olarak sıralanabilir.
Gebelikte zehirlenme herkeste aynı derecede görülmez ve bazı kişilerde hafif bazı kişilerde daha ağır tablolar görülebilir. Gebelikte zehirlenmenin ilk belirtileri idrarda protein miktarının yükselmesi ve gebede görülen yüksek tansiyondur. Doğum öncesi yapılan düzenli kontrol ve tetkiklerde tespit edilebilen bu durum dışarıdan bakıldığında belli olmaz ve gebenin kendisi de durumu farketmeyebilir. Ağır seyreden preeklampsi vakalarında kişinin kendisinin de fark edebileceği bazı belirtiler görülebilir. Gebelikte zehirlenme (Preeklampsi) belirtilerini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;
Yukarıda sıralanan belirtiler ve şiddet kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Herhangi bir belirtinin açığa çıkması durumunda mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Preeklampsi hamilelerde %6-8 oranında görülür. Genellikle ilk gebelik, çoğul gebelikler, önceden yüksek tansiyonu olanlar, şeker hastalığı olan hamileler, böbrek hastaları ve bağ dokusu hastalıkları olanlarda daha sık görülür. 20 yaşın altındaki, 35 yaşın üstündeki gebelerde görülme oranı diğer yaş grubuna göre daha fazladır. Anne adayının durumu ve bebeğin gelişimi çok sıkı bir programla takip edilerek gerektiğinde doğum başlatılır.
Eklampsi gelişmişse, trombosit sayısı 100.000'in altına inmişse, karaciğer enzimleri yükselmiş, akciğer ve böbrek sorunları başlamışsa gebelik haftasına bakılmaksızın doğum başlatılmalı.
Gebelikte zehirlenme oldukça ciddi bir hastalıktır ve anne adayının hastanede tedavi görmesi gerekir. Zaman kaybedilmemesi gereken preeklampsi hastalığında proteini ve tansiyon yüksekliğini dengelemek için ilaç tedavileri, intravenöz sıvı tedavisi gibi yöntemler uygulanabilir. Gebeliğin son safhalarında görülen vakalarda doğum süreci hızlandırılabilir. Erken dönemlerde görülen preeklampsi vakalarında ise gebeliğin sonlandırılması önerilmektedir. Bu durumda gebelik haftasına göre tedavi planlanmaktadır. 37. Haftadan önceki gebeliklerde çeşitli ilaçlar ve yakın takip ile doğum beklenebilmektedir. Risk faktörlerinin önüne geçilebilmesi amacıyla gebeliğin erken evrelerinde doktor kontrolünde çeşitli önlemlerin de alınması gerekebilmektedir.
Gebelikte zehirlenme hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını tehlikeye atan bir sağlık sorunudur. Dekolman riskini arttıran bu durum plasentanın rahim duvarından olması gerekenden daha erken ayrılması ile sonuçlanabilir. Bebeğe yeterli miktarda besin ve oksijen iletilemediğinden gelişim ve büyüme gerilikleri görülebilir. Ağır vakalarda anne adayında karaciğer, böbrek gibi organlarda hasar meydana gelebilir. Preeklampsinin ilerlemesi halinde anne adayında görülebilecek göz ve beyin hasarı, inme, kalp damar hastalıkları riskleri de artmaktadır.