Düşük Nedir?
Hamilelik, yumurtanın sperm tarafından döllenmesiy...
Kadınlar, çok zengin nitelikte yumurta rezervi ile dünyaya gelmekte ve yaşla beraber sahip olunan bu yumurta rezervinde azalma meydana gelmektedir. Bir kadın, hayatı boyunca büyütüp yumurtladığı yumurtaların sayısı yaklaşık 400 bin civarındadır ve yaşın ilerlemesiyle birlikte bu sayı azalmakta, gebelik ihtimali de aynı oranda azalmaktadır.
1958 yılında Uluslararası Kadın Doğum Uzmanları ve Jinekologlar Derneği tarafından 35 yaş sonrasındaki gebelikler yaşlı gebelik olarak tanımlanmıştır. 35 yaş üstü gebelikler kadının sağlıklı olması durumunda çok ciddi problemlere sebep olmamakta, ancak 38 yaş sonrası kadınlarda gebelik belirgin riskler oluşturmaktadır.
Kadınlarda yaş faktörü, üremeyi sağlayan yumurta rezervinde azalmaya sebep olmakta ve yumurta kalitelerine olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Yaş faktörü, kadının üreme potansiyelini oluşturan yumurta rezervine belirgin nitelikte etkiler oluşturmakta ve kadının üreme potansiyeline etki etmektedir.
Üremenin gerçeklemesi yumurta rezervindeki yumurta sayısı ile, sağlıklı üremenin gerçekleşmesi ise yumurta rezervinde “iyi yumurta” bulunmasıyla doğrudan ilişkilidir. İyi yumurta, normal kromozomlara ve spermle birleşmesinin ardından sağlıklı şekilde bölünme yeteneğine sahip olan yumurtadır.
Üreme potansiyelini arttıran iyi yumurtaların, zamanla seçilip yumurtlanması dolayısıyla, yaşın ilerlemesiyle birlikte yumurta rezervinde, kromozom bozukluğu bulunan kötü yumurtaların oranı artmaktadır. Dolayısıyla, düzenli adet görülse bile gebe kalma şansı azalmakta ve oluşan gebeliklerde düşük oluşma ya da anomali ortaya çıkma ihtimali artmaktadır.
Aynı yaşlarda olan iki kadında, herhangi bir ayda gebe kalma ihtimalleri farklı olabilmekte ve yumurtalık rezervleri yaşlarına göre ortalama değerler taşıyabilmektedir. Bu bakımdan yaş faktörünün gebeliğe tek başına belirgin etkiler oluşturmadığını söyleyebilmekteyiz.
Gebelikte yaş faktörü, kadının genetik yapısından yaşam şekline, beslenme alışkanlıkları gibi çeşitli faktörlerden etkilenebilmektedir. Günümüz yeni yaşam koşullarında, ortalama gebelik yaşı 20’li yaşlardan 30’lu yaşlara doğru kayma göstermektedir.
Erken yaşta gebeliğin getirdiği risk faktörleri bulunduğu gibi, ileri yaş gebelikleri de çeşitli riskler oluşturmaktadır. Yaşın ilerlemesiyle, yumurta kalitesi ve sayısında değişiklik yaşanmakta, bu durum hamile kalma ve normal doğum gerçekleştirme ihtimallerini azaltmaktadır.
Erken yaşta gebelik, adolesan dönemde gerçekleşen gebeliktir. Adolesan dönem, bireyin psikolojik, sosyal ve biyolojik olarak çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olup, 10-19 yaş aralığındaki döneme denk gelmektedir.
Adolesan döneminde gerçekleşen erken yaş gebelikleri, çeşitli sorunları beraberinde getirmekte, gebeliğin oluştuğu dönem kadınların anne olma ve gebelik başta olmak üzere pek çok konuda yetersiz bilgiye sahip olduğu bir dönem olmaktadır.
Erken yaş gebelikler sonucu, anne adayının henüz fiziksel gelişimi tamamlanmamış olduğu için çeşitli riskler oluşabildiği gibi, bilgi yetersizliği sonucu önemli riskler ortaya çıkabilmektedir. Bunları şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
Eskiden 35 yaş olan gebelik yaş sınırı, değişen yaşam tarzı ve koşulları, aynı zamanda teknolojide yaşanan gelişmeler doğrultusunda 40 olarak yeniden belirlenmiştir. Günümüz koşullarında 40 yaş üstü gebelik, ileri yaş gebelik olarak tanımlanmaktadır.
Menopoz, kadınlarda yumurta rezervinde azalma gerçekleşmesine bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Menopoz sonrası doğal yollardan hamile kalma ihtimali kalmamakta, dolayısıyla yaşın ilerlemesiyle hamile kalma ihtimalinde azalma gerçekleşmektedir.
40 yaş ve sonrası için gebelik ihtimali %5’tir. Yumurta rezervindeki yumurta sayısının azalmasıyla birlikte, sağlıklı bölünme yeteneğine sahip olan iyi yumurtalar da azalmaktadır. İleri yaşla birlikte, iyi yumurtaların azalması ve kromozom bozukluğu bulunan kötü yumurtalarda artış meydana gelmesine bağlı olarak çeşitli komplikasyonlar ortaya çıkabilmektedir.
Yumurta rezervinde yumurtaların ve üreme potansiyelini arttıran iyi nitelikteki yumurtaların azalma göstermesine bağlı olarak meydana gelen komplikasyonları şu şekilde sıralayabilmekteyiz;